Bu seri, İstanbul’un denizle kurduğu kadim bağın resmedilmiş halidir. Her tuvalde, bu şehrin sularla konuşmasını, rüzgarla fısıldaşmasını, martılarla dertleşmesini duyacaksınız. Boğaz, benim için sadece iki kıtayı değil; geçmişle bugünü, yalnızlıkla kalabalığı, hayalle gerçeği birbirine bağlayan bir yaşam çizgisidir. Galata'nın gölgesinde salınan vapurlar, sabahın ilk ışıklarında Ayasofya’nın ardında süzülen tekneler, kıyıda oturan bir figürün sessizliği... Bunların hepsi İstanbul’un bize anlattığı bir masalın parçası. Ben bu masalı renklerle, ışıkla, dalgayla anlatmaya çalıştım. İstanbul bir su kentidir. Ve ben bu seride, o suyun hafızasına bir not düşmek istedim. Şehri izlemekle yetinmeyen, onunla birlikte nefes alan herkesi bu görsel yolculuğa davet ediyorum. — İlhan Aydan